Premium segmentten bahsederken, yıllardır pazarı domine den Alman üçlüsüne değinmemek mümkün değil. BMW, Audi ve Mercedes, onlarca yıldır sert rekabet içinde olsalar da her zaman adil üreticiler oldu. Farklı zamanlarda biri ya da diğeri baskın olmuşsa da en sonunda dengeye ulaşılıyordu.
Elektriğe geçişin popülerleştiği ve resmen zorunlu hâle geldiği günümüzde denge yeniden değişiyor. Sektöre erkenden adım atan BMW, Alman rakipleri arasında bariz bir üstünlüğe sahip. Münih merkezli şirketin 2024 yılında Mercedes ve Audi’nin toplamından daha fazla elektrikli otomobil sattığını söylememiz, aradaki farkı anlatmak için yeterli olacaktır.
BMW Geliştirme Müdürü Frank Weber, Automotive News Europe’a yaptığı açıklamada, elde ettiği başarı sayesinde BMW’nin 2025 yılında havaya saldığı fazladan CO2’yi dengelemek için ek kredi (ceza) almasına gerek olmayacağını söyledi. Bu durum, rekabetçi kalabilmek ve fiyatların yükselmesini önlemek açısından şahane bir haber. Tabloya baktığımızda, elektrikli ve şarj edilebilir hibrit modeller, toplam satışın %36’sına ulaşmış durumda. Peki, BMW bu kadar öne geçmeyi nasıl başardı?
Kilit nokta: esneklik. FAAR ve CLAR gibi uzun zamandır kendini kanıtlayan esnek platformlara güvenen üretici, ölçek ekonomisi sayesinde üretim maliyetlerini aşağı çekebiliyor. Ayrıca, örneğin i4 ve iX veya iX1 ve Mini Countryman gibi farklı modeller arasında da teknik bileşenler paylaşılıyor.

BMW’nin başarısının bir diğer nedeni de ürün yelpazesinde yatıyor. Münih merkezli şirket sıfır emisyon arenasına ilk girdiğinde, bunu her yönden sıra dışı olması gereken bir otomobille yaptı. BMW i3, güç ünitesi, tasarımı ve teknolojisi açısından bir devrin başlangıcını temsil ediyor. Kendini kanıtlamakta zorlanmış olsa da geçmişe dönüp bakıldığında günümüz otomotiv endüstrisinde etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Alman üreticinin yaptığı bir diğer akıllıca hamle ise tasarım konusunda içten yanmalı modellerden şaşmamak oldu. İçten yanmalı 4 Serisi Gran Coupe’nin ve X3’ün neredeyse aynı tasarım ile i4 ve iX3 modellerine can vermesi bunun en temel örneği. Bu sayede, elektrikli bir otomobile geçmekte tereddüt duyan tüketicilere “büyük bir sürpriz yaşamadan” yeni teknolojileri tatma fırsatı sunuldu. Mercedes ve Audi de bu geçişi yapmaya çalışıyor, ancak biraz geç kaldıklarını kabul etmek lazım.